Üye Sayfası

Doğa Rehberi Eğitimi Uluslararası Öğrenme Öğretme ve Eğitim Etkinlikleri Günlükleri

İngiltere (C2) | 29.07- 04.08.2018
Kelebek tişörtü giyen ve kocaman gülümsemesiyle bütün hafta bize harika şeyler anlatan Martin Warren bize Butterfly Conservation hakkında bilgiler verdi. Martin’e güler yüzüyle Kate de eşlik etti ve arazide beraber keşifler yaptık. İngiltere’deki eğitimimize böyle başladık… Sabahki sunumlardan sonra iki farklı şekilde kelebek sayımı gerçekleştirmek üzere araziye çıktık. İlk yaptığımız sayım herkesin kolayca katılım gösterebileceği şekilde tasarlanmış, “Big Butterfly Count” yani büyük kelebek sayımı denen bir sayımdı. Butterfly Conservation tarafından 2010 yılından beri gerçekleştirilmekte olan sayım herkesin herhangi bir yerde sadece 15 dakikalık bir zaman ayırarak kolaylıkla katılabileceği keyifli bir etkinlik. En sık görülen 20 türün olduğu resimli bir çizelgeye ister kağıda basılı olarak, ister hazırladıkları telefon uygulamasından erişip, sayıma katılmak mümkün. Biz de çizelgelerimizi ellerimize alıp, başladık sağda solda yürümeye. Küçük bir alanda 15 dakika boyunca gördüğümüz farklı türdeki kelebekleri çizelgeye işaretledik. Hava koşulları kelebek gözlemi için optimum koşullar olmamasına rağmen, rüzgardan etkilenmeyen, çiçeklerin bol olduğu korunaklı yerlerde yirmi türün onunu gözlemlemeyi başardık. 

Halk tabanlı bilimsel araştırma örneğine oldukça uygun bir etkinlik olan BBC sayesinde çok sayıda katılımcının bir araya getirdiği tüm bilgiler istatistiksel yöntemler kullanılarak incelendiğinde, bilimsel değeri olan bir çıktı elde edilmekte. Bu çıktı iklim değişikliği ve benzeri birçok önemli konuda bilgi sağlamakta. BBC’den farklı olarak tamamen bilimsel bir yöntem olan transect alma işleminde bu sefer daha önceden haritada işaretlenmiş belirli bir patikayı takip ederek önceden hazırlanmış çizelgeleri doldurmak üzere yola çıktık. Bu işlem nesnel bir veri elde edilebilmesi açısından belirli kurallar dâhilinde yapılmakta. Öncelikle çalışmanın sürekliliği de en temel özelliklerinden biri. Bu demek oluyor ki rotadaki sayım, aynı şekilde, belirli periyotlarla tekrarlanmak durumunda. Bu işlemin bir başka özelliği de rüzgâr ve güneş ışığı miktarı gibi çevresel faktörlerin de hesaba katılıyor olunması. Lulworth’ta bu haftalık ölçüm işlemi nisan ayının başından eylül ayı sonuna kadar 10.45-15.45 saatleri arasında sıcak ve aydınlık günlerde, parçalı rota üzerinde gerçekleşmekte. Her hafta aynı rotanın takip edilmesinin yanında, yine nesnellik bakımından, ölçüm esnasındaki yürüme hızının hem her yürüyüşte aşağı yukarı aynı olması, hem de orta bir hızda gerekmekte. Dikkat edilen bir başka husus da gözlemlerin, araştırmacının merkezinde olduğu, yarıçapı 5 metre olan bir alanın dışına çıkılmadan yapılması nesnellik korunsun. Bu araştırma yöntemi sadece kelebeklerde kullanılan bir yöntem değil, dolayısıyla yöntemin kuralları, çeşitli amaçlara hizmet edecek şekilde değiştirilerek kullanılabilmekte. Transect alma işleminde kullandığımız formu bu adresten inceleyebilirsiniz: https://butterfly-conservation.org/sites/default/files/bnm_site_recording_form.pdf

Raporlayan: Ekin Yılmaz, Doruk Karalar, Tuğse Su Toğa

Güne “güve kapanı”nı açarak başladık. Güve kapanı ismi belki biraz korkutucu olabilir ama bu tuzaklar güveler için zararsız. Peki güve kapanı nedir?

Nasıl çalışır?
Kapan bir ışık kaynağı, kaynağın altındaki huni şeklindeki tünel ve tünelin açıldığı, yumurta kartonlarıyla dolu bir kutudan oluşuyor. Işık kaynağının hangi özelliğinin güveleri çektiğini kesin olarak bilmesek de bu konuda bir kaç görüş var. Güvelerin gizlenmek için gölgeleri kullandığını bildiğimize göre diyor Martin, bir olasılık, güçlü ışık kaynağının dibinde yarattığı keskin gölgenin güveler için cazip olması olabilir. Bu görüşü ışık kaynağının kapanın içinde değil, hemen üstünde olması da destekler nitelikte. Güvelerin gizlenmekten hoşlandığını hatırlarsak, güve kapanının önemli bir parçasının da güvelerin saklanabileceği bir alan olduğunu tahmin edebiliriz. İşte kutunun içerisindeki yumurta kartonlarının işlevi de burada anlaşılıyor. Kartonların geniş yüzey alanı, kuytuları, girintileri ve tutunması kolay tırtıklı yüzeyi güvelerin rahat ettiği ortamı sağlamış oluyor. “Bir güve kapanının amacı, türleri tespit etmek ve saymak olmalıdır.” gibi bir kural yok. Türleri bilmek zorunda değiliz. Kapandan çıkardıktan sonra ışıktan, güneşten uzak kalmalarını sağlayabilirsek güveleri bir süre ellerimizde, kollarımızda hatta yüzümüzde misafir edebiliyoruz. Çünkü bizim gibi sıcak kanlı olmayan güveler, sıcak güneş ışığı olmadan bırakın uçmayı, uyanamıyorlar bile. İşte güveleri eğlenceli yapan sihirli detay da bu! Bahçede güveleri saydıktan sonra içeri geçip iki sunum dinledik. İlk sunum genel olarak arazi yönetiminin belli başı özellikleriyle ilgiliydi. Belirli ihtiyaçları olan bir grup hayvanın bu ihtiyaçlarını karşılamak üzere arazileri değiştirmenin, geliştirmenin hatta bir bakıma manipüle etmenin farklı yollarının anlatıldığı ve her yöntem için birer çalışma örneğinin verildiği yoğun ve bilimsel bir sunumdu bu. Bunu takip eden sunum, aynı konuda ancak tek bir tür için yapılan koruma çalışmasının arazi yönetimiyle ilgiliydi. Bu tür, bizim kampüsümüzde de bulunan ve aynı zamanda biricik kelebeğimiz “Güzel Nazuğum”un çok yakından akrabası olan “Nazuğum” kelebeğiydi. Arazi çalışmalarında yerel halkla ilişkilerin iyi tutulması gerektiği üzerine basa basa söylendi. Bu bizim de kullanabileceğimiz bilgi ve önerilerle dolu bir sunumdu.

Sunumları dinledikten sonra önce hostele geri döndük. Daha sonra buradan yürüyüşe başlayıp denizi görebileceğimiz ufak bir tepeye tırmandık. Sabahki sunumları dinledikten sonra bu tepeye çıkmamız sabah öğrendikerimizi arazide gözlemleyebilmemizi sağladı. Burada oturmuş yemeklerimizi yerken bir yandan da dağların ve tepelerin güneş alan ve almayan tarafları arasındaki tür kompozisyonlarının farklılıkları, otlatmanın tür koruma amaçlı arazi yönetimindeki önemi gibi konularla ilgili konuştuk. Daha sonra bir saat kadar sürecek ve deniz kenarında bitecek bir yürüyüşe başladık. Yol boyunca dünkü etkinliklerde öğrenmiş olduğumuz türleri tespit ettik, kertenkele yakaladık, yaban çiçeklerinin isimlerini öğrendik. Deniz kenarına ulaştığımızda bugünkü eğitimimiz de sonlanmış oldu ve yoğun bir günü daha geride bırakmış olduk.

Raporlayan: Vildan Acar, Doruk Karalar