Üye Sayfası

Etkinlik Güncesi

Şirince Müzik Kampı – Müzik Doğa Atölyesi
Halime Karatoprak 02.08.2019

Yolculuğum hiç beklemediğim bir anda hiç ummadığım bi zamanda başladı. Bana böyle bir kamp var dendiği anda gözlerimde ışıklar çaktı, orada beni çağıran bir şeyler vardı. Hayat bazen "senin yerine “Dur bende senin elindekinden daha iyisi var al.” der ya, öyle bi andı. O sıralar çok istediğim ama katılamadığım bir kampın üzüntüsünü yaşıyordum ama şimdi karşıma çıkan tam da “İşte bu!” dediğim hepsi bir arada bir paket vardı; müziği, dansı, balesi, beden dili eğitimleri, nefes egzersizleri, enstrüman dersleri ve en önemlisi benim kendimi ifade edebileceğim doğa-müzik-çocuk üçgeni, geri dönüşüm malzemelerindeen bir repertuvar çıkartmak, doğayla müziği bağdaştırmak vee bunu çocuklarla hayata geçirmek, çocukların ruhuna dokunmak… Bu demek oluyordu ki ucu bucağı olmayan dipsiz bir kuyuda akıl almayacak fikirler, sınırsız yaratıcılık, renk, eğlence…

Beni heyecanlandıran asıl olay da bambaşka bir dünyaya dalacak olmak bir hafta bambaşka bir pencereden hayata bakmak olacaktı. İlk Şirince deneyimimin Tiyatro Medresesi’nde böyle bir pakette birleşmesi de cabasıydı. Üstelik sene boyu hazırladığımız doğa etkinlikleri kompozisyonlarından bir karışım yapacak olmak ve bunu çocuklara sunmak enfes olacaktı.
Atölyenin ilk günü, tanımadığım ruhlarla birlikteydim, manzara çocuk bahçesi gibiydi ve elimde bi palet vardı ve bu çocuklar tüm renklere dahası görmediğim değişik tonlara sahipti. Çocukların heyecanı bana da bulaştı. Onlar şaşkın ben daha şaşkındım. Atölyemi bulduğumda dünyam daha da parladı, onlar için hazırlıklar yapmak bile doğada parçası olduğum bütünün değerini hatırlatıyordu, onlarla birlikte akışı yakaladım. Doğanın ritmine birlikte kapıldık derslerden önce doğayı, sesi ve müziğini hisset, kendinde onu bul etkinlikleriyle aslında zihnimizi başka bir yere koyduk belki de tam o an hissettik doğada var olan ne bu ses denen şey ilk nereden, nasıl çıktı? Her bir ses iletişimin bir habercisi olabilir mi? En büyük enstrüman yoksa bizim bedemimiz mi? Müzik aletleri nasıl ortaya çıktı? Biz de bir kompozisyon yazıp kendi imzalarımızı taşıyan geri dönüşüm malzemelerinden kendi enstrümanımızı yaratabilir miyiz? Acaba iletişimize bir hikaye bulup kendi müzik grubumuzu kurar onu sergiler miyiz? Belki de bir orchestra kurarız? O zaman parti başlasın!

Çocuklardan öğrendiğim kısmına gelince…Çocuklardan başarı kaygısı, etiketleme, sınırlandırma korkusu olmadan bir şeyler öğreniyoruz, üretiyoruz kendi hür düşüncelerimizle ve hepsi o yaşta o kadar berrak fikirli ki sadece genel geçer güzellik algısından endişeliler o da sadece ince bi kabuk. Bu kabuki çabucak kırılıp yerini yaratıcılığa bırakıyor. Farklı fikirler, yeni buluşlar ortaya çıkıyor. Hiçbiri başarı derdinde değil hepsi kendi için öğrenme derdinde en güzel yanı da bu çünkü Medrese’nin olayı da bu, bunun  için bize o atmosferi sunuyor. Doğanın içinde, rahat, esnek ve telaşdan  uzak. Hissediyorsun, üretiyorsun, yeniliyorsun, yenileniyorsun.

Yorumlar

Yazılım tamamlandıktan sonra, Facebook API ile çalıştırılacak.