Üye Sayfası

Proje kapsamında gönüllü doğa rehberleri yetiştirildi:

Vildan ACAR                                                                                                                         

Vildan, şimdilik 20 yaşında. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’de biyoloji bölümü öğrencisi. Doğanın içinde büyümüş, çocukluğundan beri doğayı hep sevmiş, şimdi de onu başkalarına da sevdirmeyi kendine görev bilmiş.


Nesrin Mehtap AYDINER

ODTÜ Çevre Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. ODTÜ öğrencilerinin ve çalışanlarının el birliği ile çorak topraklarda diktiği fidanlar ve yetiştirdikleri ağaçlar doğaya ve doğanın bir parçası olan bizlere büyük ölçüde katkı sağlıyor. ODTÜ ormanı için insanların verdiği emekler ve bu emeklerin doğaya kazandırdıklarından, yaşam alanlarımızı tahrip edip bu tahribin doğayı olduğu kadar bizi de kötü etkileyeceğinden ve çevrede bizden farklı canlıların olduğunun bile farkında olmadığımızdan yola çıkarak bu projeye katılıp insanlarda bir farkındalık ve fikir oluşturmak istedim.


Olgu Gizem BİRGİ

Merhaba ben Olgu, kısmen ailemin ilgili olmasından kısmen de yaz tatillerimi doğayla iç içe yemyeşil temiz havalı, Üzümlü köyünde geçirmiş olmamdan hep çevreye karşı duyarlı bir birey oldum. Lise yıllarında giderek artan çevreci yanım üniversite zamanlarında son aktivist, bir şeyleri değiştirme tutkumu pratiğe dökme halini aldı. Bu projeyi görür görmez ilgilendiğimi anlamıştım ve sonradan da bir parçası olmak çok hoşuma gitti. İnsanların bilinçlendirilmesinin, doğayı koruma eyleminin en büyük parçası olduğunu düşünüyorum ve yakın çevremde başladığım bu eylemi kitlelere taşımama yardımcı olan bu projeye çok şey borçluyum.


Aysun BOLAT

Ben yaşama ve üretme ilhamını doğadan alan Aysun insanı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Endüstri Ürünleri Tasarımı okuyorum. Doğa sevgim ODTÜ’yle birlikte çoğaldı. İçindeki kavaklar gibi dallanıp budaklanıp, doğasının bir parçası haline geldim. Doğadan aldığım bu ilhamı ve yaşama enerjisini ona geri sunabilmek adına Gençlik ve Kent için Doğa eğitmeni olmaya karar verdim. Hep beraber öğrenmek ve öğretebilmek; var olanı yeşerterek yaşatabilmek adına bu projede yer alıyorum.


Bulem ÇAKMAK

9 Nisan 1992 yılında Ankara’da doğdum. Liseyi de bitirdikten sonra hayalim olan okula yani Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ne geldim. Şu anda kimya bölümü öğrencisi olarak eğitimime devam ediyorum. Küçüklüğümden beri hep sahip olduğum doğa sevgisine karşı koyamadığım için okula başlar başlamaz okulumuzun dağcılık ve kış sporları klübüne başladım ve uzun bir süre boyunca aktif olarak dağcılık ve kayak sporlarıyla ilgilendim. Diğer yandan su altı sporları topluluğuna da gidip bir süre boyunca serbest dalış sporuyla ilgilendim. Gerek dağcılıkla yaptığımız antrenmanlar olsun gerekse okulda geçirdiğim uzun yıllar, yalıncak ormanıyla ve ODTÜ’nün doğasıyla çok fazla haşır neşir olma fırsatı yakaladım. Bir Ankaralı olarak ODTÜ’nün doğasının ve ormanının Ankara için ne kadar önemli ve eşsiz olduğunun farkına vardım. Bu gri şehirde geriye kalan sayılı yeşil yerlerden birini daha fazla tanıyıp aynı zamanda daha da fazla insana tanıtmak için bu projeye gönüllü oldum. Umuyorum ki bu proje sayesinde insanlar da ODTÜ’nün doğasını görüp tanıyabilme fırsatı elde ederler.


Esin Duygu DÖNER

İsmim Esin Duygu Döner, ya da bir ODTÜ’lü, bir plancı ya da bir doğasever de diyebilirsiniz. ODTÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 2016 yılında mezun oldum ve hemen ardından yine ODTÜ Kentsel Tasarım Yüksek Lisans programına başladım, şu an tez dönemindeyim ve kentsel tasarımın sosyal boyutları konularına ilgiliyim.

Boş zamanlarımda yürüyüş yapmaktan, fotoğraf çekmekten, seyahat etmekten – ki özellikle daha önce hiç gitmediğim yerlere – ve gittiğim yerlerden harita, bilet ve kartpostal gibi şeyleri biriktirerek koleksiyon yapmaktan hoşlanırım.

Ankaralı bir insan olarak ODTÜ benim evimdir ve ODTÜ doğasını korumak demek benim için evimi korumak demektir  Bir plancı olarak ise şunu çok iyi biliyorum ki ODTÜ, Ankara için bir değerdir, Ankara’nın ciğeridir ve korunması, Ankara halkına bilinçlendirilmesi gereken, birçok canlıya ev sahipliği yapan bir habitattır. Eğitimim süresince de çevre, doğa, ekoloji ve kent konularının birlikteliğinin önemini kavramış, güncel çevre problemlerinin uluslararası kuruluşlarda nasıl ele alındığını incelemiş ve bu konuyla ilgili kentlerde yapılması gerekenler – alınması gereken önlemler konusunda bilgi sahibi olarak şehir plancılığı konusunda vizyonumu geliştirdim. Tam bu noktada, DKM ile birlikte evim olan ODTÜ’yü korumak, Ankara’yı ODTÜ’yle ilgili bilinçlendirmek benim için bir şans ve hem ODTÜ hem de Ankara için bir umut.

Hadi o zaman, hep birlikte ağaçlara sarılalım!


Ünzile GÖÇ

Merhaba! Ben Ünzile. Doğayla arkadaşlığım çocukken anneanne ve babaannemin çok değer verdikleri bahçelerinde başladı. Ağaç tepelerinde meyve toplayıp kelebek kovalayarak.. Daha sonra ODTÜ’nün kocaman eşsiz arazisiyle tanıştım. Bir şehir plancısı olarak doğaya verdiğimiz zararı daha net gördüm. Yer Sistem Bilimlerinde başladığım yüksek lisansımda çevremizi, doğal kaynaklarımızı daha geniş tabirle “DOĞA” ya verdiğimiz tahribatı ve durumun ciddiyetini daha iyi kavradım. Şimdi de bu projede bu tahribatı önlemek, doğayı korumak için yer alıyorum. Projenin önemini, bana doğadaki her şeyin ne kadar eşsiz olduğunu gösterdikten sonra daha iyi kavradım. Aynı zamanda öğrendiklerimi de bilmeyen diğer insanlarla paylaşma fırsatı buldum. Gelin bu eşsiz güzellikleri görmeye ODTÜ’den başlayalım. Beraber öğrenelim, sevelim ve koruyalım!!


Umut HASANOĞLU

Umut ODTÜ’de biyoloji okuyor. Doğa gezilerini, bisiklet sürmeyi ve birlikte üretim yapmayı sever. Çocukluğundan beri ağaç tepelerinde dolanmaktan kendini alamamıştır. Doğaya, özellikle de bitkilere ilgisi vardır. Öğrenmek ve öğretmekten çok hoşlanır.Doğayla, bitkilerle, permakültürle ilgili çeşitli eğitimlere katılmıştır. Gönüllü olarak çiftliklerde organik tarım ve doğal mimari üzerine çalışmalar yapmış, bunun yanında birçok ekomimari atölyesine katılmıştır. Doğal üretimler yapar (sirke, şarap, marmelat, reçel, merhem, nar ekşisi). 2017 Ağustosunda katıldığı, İtalya’nın Damanhur Ekoköyünde gerçekleşen bir aylık Ekoköy Tasarım Kursu hayatını değiştirmiş, Umut’u sürdürülebilirlik ve doğa bilinci konularıyla daha fazla uğraşmaya itmiştir. Hayatının bu noktasında öğrenmek ve öğrendiklerini öğretmek, herkesle birlikte üretmek istiyor.


Mediha Didem KARAGENCE

Merhabalar. Ben Didem Karagence. Sosyoloji son sınıf öğrencisiyim. Ankarada görece uzun süren öğrencilik hayatının ardından kendini Ankaralı hissedenlerdenim. Bir İzmirli olarak Ankara’ya dönmeyi dört gözle bekleyenlerden. Kendimi bu şehirde, şehrin imkanları dahilliğinde tanıdığımı düşünüyorum. Ve bittabi Odtü. Bu projeye dahilliğim ile kendimi birine tanıtmak ortaklıklar buluyor aslında.En yakın arkadaşlarım daha önce bir parçası olduğumuz doğa eğitimi okuryazarlığı projesinden. Ev arkadaşım kamp yaparken, izcilikte tanıştığım insan. Bir sosyolog olarak ekoloji üzerine çalışmak istiyorum diyorum mesela, doğanın metalaşması, tüketim aracına dönüşmesi, dönüştürülmesi diyorum tüm kapitalizm, neoliberalizm bilgilerimle.

Bir yandan doğa eğitiminin bir parçası olmak; doğaya yakın olan, olmak için gayret gösteren insanlarla bir arada olmak da demek. Ortak düşünceler zemininden bambaşka ufukların görülmesi de. En çok da bu sebepten olsa gerek Odtüyü, Ankarayı, yerelini içeren bu doğa eğitimine katılmak istedim.


Doruk KARALAR

Adım Doruk. ODTÜ’de biyoloji okuyorum. Öğrenmeyi, üretmeyi ve paylaşmayı seviyorum. Çocukluğumdan beri kendimi şehrin içindeki doğaya dair kırıntılarla vakit geçirirken buluyorum. Örneğin bir karınca yuvası beni saatlerce alıkoyabilir, kuzgunların cevizleri araba tekerleklerinin altına kırılmak üzere bıraktıklarını izlemek bana bulunduğum yeri unutturabilir. ODTÜ’ye geldiğimde de bu eğilimim değişmedi. Kısa süre içinde kendim gibi insanlar buldum, birlikte sağda solda gezinmeye başladık. Doğayı izledik, öğrendik; meyveleriyle reçeller, sirkeler, otlarıyla yemekler, merhemler yaptık. Diğer yandan da bu deneyimleri paylaşmadan da duramıyorduk. Bir süre sonra bu amaçla kendimizce öğrenci topluluklarıyla ve küçük gruplarla kısa doğa gezileri yaptık. Böylece kampüsün doğası tanınacak, tanındıkça sevilecek, artık daha az meyve dalında çürüyecek, gittikçe uzağında kaldığımız doğa, daha fazla insanı mutlu edebilecekti. Arkasından bu projeyle tanıştım. Tam da aradığım doğrultuda ilerleyecek olan proje, beni kendisine çekmekte gecikmedi. İçerisine dahil oluşum da bu anlattıklarımdan ileri geliyor. Sizlerle de yakında görüşmeyi umuyorum.


Melike KAZAK

Merhaba, Ben DKM’nin yürütüğü Gençlik ve Kent için Doğa Projesinin gönüllü eğitmenlerinden sadece biriyim, kocaman bir ailenin parçası yani. Kendimi en huzurlu hissettiğim zamanları düşündüğümde aklıma ilk 2014 yazında Belek’te caretta caretta deniz kaplumbağası koruma ve izleme projesinde çalıştığım dönem gelir. Zaten doğa koruma sevdamda ilk bu deneyimimle başladı. Gandhi’ninde söylediği gibi herkese yetecek dünya var ama açgözlülüğümüze yetecek bir dünya yok. Malesef, insanlık tarihi boyunca pek iyi davranamadık dünyaya, bunun sonuçlarını da bir süredir iklim değişiklikleri ya da ciddi boyutlardaki tür kayıplarıyla gözlemleyebiliyoruz. Gerek Türkiye’de gerekse Dünya’da bir çok sivil toplum kuruluşu her gün doğaya karşı yaptığımız tahribata karşı savaş veriyor. Peki, bütün bunlar olurken insanlar doğaya verilmiş olan ve verilmeye devam eden bu zararın ne kadarının farkında? Kimse değerinin farkında olmadığı birşeyi koruyamaz. Eğer elimizde kocaman bir elmas parçası olsaydı, onu değerli görmemizden ötürü gözümüz gibi bakardık. Peki doğal değerlerimize bir fiyat etiketi koyamıyor oluşumuz onları değersiz mi yapar? İşte bu noktada doğa koruma da önemli bir yeri olan halkın bilinçlendirilmesi durumu ortaya çıkar. ODTÜ ormanı bir çok türe ev sahipliği yapıyor, birçok göçmen kuş türü için bu bölgedeki son sığınak. Bu orman diğer canlılar için önemli olduğu kadar Ankara halkı içinde gerek şehrin havasını temizlenmesi gerekse iklimi düzenlemesi gibi açılardan önemli. Bu hususta, Ankara Halkının bu ormanı bilmemesi, tanımaması ve hiç içinde bulunmamış olması ormanın değerinin anlaşılmamasına yol açıyor. Ben bu proje tarafından düzenlenecek olan halka açık ODTÜ ormanı arazi yürüyüşleri sayesinde Ankara halkının ODTÜ ormanına karşı olan negatif algısının değiştirilebileceğine inanıyorum. O yüzden bu kocaman ailenin bir parçasıyım.


İbrahim KIŞLA

ODTÜ’de Tarih bölümü öğrencisiyim. Yaklaşık bir yıldır Güneşköy’de gönüllü olarak çalışıyorum. Bunun yanında Güneşköy için AB Projeleri ve UNDP Projeleri hazırlıyorum. Doğal üretim yapmaktan, doğa bilincinin oluşması için çalışmaktan her zaman hoşlanırım. Sürdürülebilir kentlerin ve yaşamın gençler ve çoçuklarla gerçekleşebileceğine inandığım için bu projede yer aldım.


Ecem KUŞÇUOĞLU

Merhabalar, ben Ecem Kuşcuoğlu. ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü 3. Sınıf öğrencisiyim. Küçüklüğümden beri doğaya, onun işleyişine, bulundurduğu çeşitliliğe hep merakım oldu. Bu merakım nedeniyle hep daha fazlasını öğrenmek istedim. Merak ettikçe öğrendim, öğrendikçe sevdim, sevdikçe korumak istedim. Bu projeye katıldım çünkü herkesle doğanın içinde olmaktan, bir ağaçla dertleşmekten, kuş cıvıltılarını dinlemekten aldığım hazzı paylaşmak istiyorum. Onların da bu sevgiyi hissedip, hissettikçe korumalarını istiyorum.


Ceren MADEN

Merhabalar, ben Ceren. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümünden henüz mezun oldum ve bu projede gönüllü doğa eğitmeni olarak görev alıyorum. ODTÜ’nün böyle yeşil bir arazisi, zengin biyoçeşitliliği, Eymir’i, Yalıncak’I olduğu için ve en önemlisi buna sahip çıkan insanları olduğu için hepimizin çok şanslı olduğunu düşünüyorum. Kampüste kendimi evimde ve bu zengin doğanın bir parçası hissettim hep. Şimdi ise bu proje sayesinde onun koruyucusu gibi hissediyorum. Doğayı korumanın ve bir bütün olduğumuzun bilincine varmanın öncelikle doğayı tanımaktan geçtiğine inandığım için; bu güzel hisleri doğayı seven herkesle paylaşmak, beraber öğrenmek ve bu bilinci yaymak, öğrendikçe kök salmak, paylaştıkça dallanıp budaklanmak istiyorum.


Melek MERCANTAŞ

Biz doğa ile var oluyoruz, onun bize verdikleriyle hayatımızı sürdürüyoruz. Lise yıllarımdan bu güne her zaman doğayı korumamız gerektiğin, düşünüp, yaşam tarzımı elimden geldiğince bu yönde planladım. Üniversite tercihimi yaparken bile yer yüzene faydalı olabileceğimi düşündüğüm bir meslek dalı seçtim. Çevre mühendisiyim ve öğrenciliğim boyunca doğaya katkı sağlayabileceğini düşündüğüm aktivitelerde bulundum. Doğayı korumak için daha fazla çalışma istiyorum. Hedeflerimize tek başımıza değil, birlik olarak ulaşmanın daha kolay ve eğlenceli olacağını farkındayım. “Gençlik ve Kent İçin Doğa” projesine katıldım, çünkü hep naçizane bilgimi paylaşmak hem de daha fazlasını öğrenmek istiyorum.


Kardelen MUTLU

İnsana dair daha fazla şey keşfetme ve öğrenme isteğim üzerine çıktığım yolda Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü’nü okudum. Antropoloji bilgim dâhilinde doğayı ve nesli tükenen primatları gitgide daha çok merak ettim ve bu merakım beni yıllar içerisinde Güney Afrika ormanlarına, Babun Koruma ve Araştırma Projesi’ne götürdü. Güney Afrika’da ormanda geçirdiğim beş ay süresi içerisinde doğaya daha fazla merak sardım ve Türkiye’ye döndüğümde, “Türkiye’de doğayı korumak için ne yapılabilir?” sorum beni Kırsal Çevre Derneği’ne ve WWF ekibine, daha sonra da Doğa Koruma Merkezi’nin, ODTÜ’nün doğasını koruma arzusuyla yaptığı bu projeye getirdi. İnsanlarla öğrendiklerimi paylaşma ve öğretme arzusu içinde, henüz tohum olan bu projenin yeşerip ağaç olmasını ümitle ve merakla bekliyorum.


Ufuk SARISALTIK

Ben Ufuk Sarısaltık. ODTÜ Çevre Mühendisliği bölümünde yüksek lisans öğrencisiyim. ODTÜ Dağcılık ve Kış Sporları Kolunda aktif olarak devam ettiğim dönemde Yalıncak’a gerçekleştirdiğimiz antrenmanlarda ODTÜ arazisini tanımaya başladım. Yollar nereye çıkıyor, erikler, dutlar, kayısılar, bademler, kavaklar, söğütler nerede, su nerden geliyor, çeşme nereden akıyor, köy nereye kurulmuş. Hepsini cevapladım kendimce. Araziyi tanımam ve bir şeyler üretmek istemem bana ODTÜ’de kendi gıdamızı ürettiğimiz, tohumlarımızı çoğalttığımız ve en önemlisi beraber emek koyup paylaştığımız bir yer olan ODTÜ Bostanını kurma hayallerimi gerçekleştirmeme yardım etti. İlanına baktığım bu projenin de ODTÜ doğasının ayakta kalması için çözümler üreteceğini ve bu doğayı korumak isteyen benim gibi doğa meraklılarını bir araya getireceğini gördüm ve projeye dahil olmak istedim. Projeye elimden geldiğince katkı sunmak, ODTÜ doğasıyla ilgili merak ettiklerimi öğrenmek, belki de bilmediğim onca şeyi keşfetmek ve bu bilgileri, deneyimleri bizden sonraki ODTÜ’lülere, doğa ile bağ kurmak isteyen Ankara halkına ve doğa için mücadele edenlere aktarmak için bu projede ben de varım.


Tuğse Su TOĞA

Selamlar, Ben Tuğse. Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dilbilimi bölümü ikinci sınıf öğrencisiyim. Bu projeye sorunun değil, çözümün ve bilinçlendirmenin bir parçası olabilmek için katıldım! Yer almaktan çok mutluyum 


Ahmet Furkan TON

Merhaba, ben Furkan. Bu projenin müntesibiyim çünkü ODTÜ doğasının başlı başına mühim olmasının yanında Ankara gibi bir yerde parlayan bir yıldız olduğunu düşünüyorum ve bu doğanın hepimiz adına çok kıymetli bir görev deruhte ettiği kanaatindeyim. İlerleyen zamanlarda Ankara halkında da bu duyguların tecessüm edeceğini umuyorum.


Nurbahar USTA

Merhaba, ben Nurbahar. Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik bölümünden mezunum ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyorum. Akademik ilgim hem Koruma Biyolojisi, hem de Biyocoğrafya konularını kapsamakta. Bu ilgimin günlük yaşamdaki karşılığı ise doğa sevgisi; gördüğüm, kokladığım, sesini duyduğum her canlının varolma hakkını doğal ortamında koruma isteği. Gençlik ve Kent İçin Doğa’da yer alıyorum çünkü bu proje ile iletişim kurma şansı elde edebileceğim herkesle doğalın ve bozkırın, Ankara’nın ve ODTÜ’nün, niçin ve nasıl korunması gerektiği ile ilgili öğrendiklerimi, fikirlerimi ve tutkularımı paylaşmak istiyorum.


Ekin YILMAZ

Merhaba, ben Ekin! ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği 3. sınıf öğrencisiyim. ODTÜ arazisi ve yalıncak ormanıyla tanışmam ODTÜ Orienteering ve Navigasyon Takımı’na katılmam sayesinde oldu ve yine bu sayede, katıldığım antrenmanlarla ODTÜ’nün o büyük ve eşsiz arazisini keşfetmeye başladım. Kaybolmaktan korkmak bir yana dursun arazide kendimi hep evimde hissettim Ankara’da doğup büyümeme rağmen Yalıncak’ı bu denli geç tanımam ise tek pişmanlığım. Her Ankaralının ve her ODTÜ’lünün bu ormanı ve doğasını sahiplenmesinin öncelikle onu tanımasından geçeceğini bildiğim için Yalıncak’ın en güzel rotalarını paylaşabildiğim herkesle paylaşmak istiyorum.


Öykü ZÜMRÜTDAL

Ben Öykü Zümrütdal. Adana’da başladığım hayat yolculuğuna İstanbul’da Kadıköy Anadolu Lisesi’nde yatılı olarak devam ettim. Üniversite içinse artık ODTÜ, Ankara’dayım. Farklı yaşam alanlarının içinde bulundukça o dokulardan beslenebileceğime inanırım. Deneyimlediğim her yeni duyguyu, tecrübeyi, hak ve adaleti yazmaya çalışırım, bloglarda ve dergilerde iz bırakmayı severim. Bu yüzden farklı şehirlerin insanlarını izlemeyi ve ormanlarını incelemeyi çok severim. Bu proje de benim için ODTÜ’yü ve Ankara’yı en güzel deneyimleme yollarından biri oldu dolayısıyla. Özellikle Ankaralılar’a aşılanabilecek bir orman sevgisinin, tüm şehrin enerjisini ve sevgisini değiştirebileceğine inandırdı. Bu yüzden ben de bu projede gönüllü oldum.


Eğitim Destek Ekibi


Sibel DOĞAN

Merhaba, ben Sibel DOĞAN. Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) bölümünde doktora öğrencisi ve aynı zamanda araştırma görevlisyim. Hayatımın son on yılını ODTÜ’de geçirdim. ODTÜ, gelenekleriyle, yaşattığı kültürüyle ve tabi ki DOĞAsıyla bir bütün. ODTÜ’nün doğasına sahip çıkmak, Ankara halkının ODTÜ doğasının önemini anlaması ve tabi ki en önemlisi bundan faydalanması beni çok heyecanlandırdığı için bu projede yer aldım.


Mehmet DÖNMEZ

Merhabalar, ben Mehmet Dönmez. ODTÜ Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümünde doktora öğrencisi ve araştırma görevlisiyim. Aynı zamanda bu projede Doğa Eğitmeniyim. Bu projede bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Doğada vakit geçirmek beni çok mutlu ediyor. Bu projede sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız. Doğayı seven herkesi aramıza bekliyoruz.